Allah: Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık Tanrı.
Ayet: De ki: “O, Allah’tır, bir tektir.” (1) “Allah Samed’dir. (Her şey O’na muhtaçtır, o, hiçbir şeye muhtaç değildir.)” (2) Ondan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir).” (3) “Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.” (4) (İhlas suresi)
Rab: Yüce Allah’ın güzel isimlerinin en fazla anlam ifade edenlerinden biridir. Mâlik, yaratıcı, sâhip, bir şeyi ıslâh eden, terbiye eden, efendi anlamlarını ifade etmektedir.
Zati Sıfat: Allah’ın zatını niteleyen sıfatlardır. Bunlar; “vücut”, “kıdem”, “bekâ”, “vahdâniyet”, “muhâlefetün lilhavâdis” ve “kıyâm binefsihî” olmak üzere altı tanedir.
Subuti Sıfat: Allah’ın hangi nitelik ve özelliklere sahip olduğunu anlatan sıfatlardır. Bunlar; hayat, ilim, semî’, basar, irade, kudret, kelam ve tekvîn olmak üzere sekiz tanedir.
Akıl: Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us. İnsanın iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt etmesine yarayan kabiliyet.
İman: Güçlü inanç, inan. İman’ın kelime anlamı, herhangi bir şeye inanmak demektir. Dindeki anlamı ise; Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Cebrail adındaki melek aracılığı ile Allah’tan aldığı bilgilerin doğruluğuna kesin bir biçimde inanmaktır.
Evren: Gök varlıklarının bütünü, kâinat, cihan, âlem, kozmos. Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen bütün varlıklar.
Düzen: Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem.
Yaratma: Allah’ın, olmayan bir şeyi var etmesi.
Tekvin: Allah’ın subûtî sıfatlarından biridir, Allah’ın yaratıcı olması demektir. Allah, yaratan, varlıkları örneği olmadan icat eden, var edendir.
Vücut: Allah’ın zati sıfatlarından biridir, Allah’ın var olması demektir. Allah vardır, varlığı kendiliğindendir, yani Allah yaratılmış değildir. Her şeyi O yaratmıştır, O olmasaydı hiçbir şey olmazdı. Allah’ın dışındaki hiçbir varlık kendiliğinden meydana gelmemiştir, hepsi Allah’ın yaratmasıyla var olmuştur, hayatlarını Allah’ın lütfu ve keremiyle devam ettirmektedirler.
Vahdaniyet: Allah’ın zâtî sıfatlarından biridir. Allah’ın bir ve tek olması demektir. Allah; zatında, sıfatlarında ve işlerinde tektir, eşi, benzeri ve ortağı yoktur. İhlâs sûresinin “De ki O Allah bir, tektir” anlamındaki âyeti Allah’ın bu sıfatını ifade etmektedir. Her şeyi yaratan, yaşatan ve rızık veren Allah’tır. O, tek yaratıcı, tek ma’bûd ve tek ilahtır.
Hayat: Allah’ın subûtî sıfatlarından biridir. Allah’ın diri ve yaşıyor olması demektir. Allah’ın bu sıfatı, âyet ve hadislerde “hayy” kelimesi ile ifade edilmektedir. Allah’ın sıfatı olarak “hayy”, yaşayan, kemal manasıyla hayat sahibi ve sürekli var olan, ölümlü olmayan, bâkî, ebedî ve hayat sahibi demektir.
İlim: Allah’ın subuti sıfatlarından biridir. Allah’ın ilim sahibi olması demektir. Allah’ın gizili ve aşikâr olanları, olmuşu ve olacağı, görünen ve görünmeyen âlemi, yerde ve göklerde olup bitenleri, geçmişi, hâli ve geleceği, canlı ve cansız bütün varlıkları, insanların gizli ve aşikâr bütün yaptıklarını, küçük ve büyük her şeyi bildiğini ifade eder. “Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. O göğüslerin özünü çok iyi bilendir.” (Fâtır, 35/38),
“O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur, görülmeyen ve görülen varlıkları bilendir.” (Haşr, 59/22)
Semi’: Allah’ın subûtî sıfatlarından biridir, sözleri, konuşulanları ve duaları işitmesi demektir. Allah; gizli veya âşikâr, iyi veya kötü insanların bütün konuşmalarını ve sözlerini hatta fısıltılarını bile işitir, dua ve niyazları duyar. Kur’an’da pek çok âyette Allah’ın bu sıfatı bildirilmektedir:
“Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir” (Bakara, 2/181),
“Şüphesiz Rabbim duaları işitendir” (İbrahim, 14/39),
Basar: Allah’ın subûtî sıfatlarından biridir. Basar, aydınlık ve karanlıkta küçük ve büyük her şeyi görmesi demektir. Allah, gizli veya aşikâr, küçük veya büyük bütün varlıkları, bütün yapılanları görür.
“Şüphesiz Allah işitendir, görendir” (Mümin, 40/44),
“Şüphesiz Allah kullarının (her halini) haber alandır, görendir” (Fâtır, 35/31)
Kudret: Allah’ın subûtî sıfatlarından biridir, Allah’ın her şeye gücünün yetmesi anlamına gelir. Yüce Allah; güçlü, kuvvetli, istediğini istediği gibi yapabilen, asla âciz olmayandır.
İhlâs: İnsanın samimi olması anlamına gelir.
Samed: Allah’ın güzel isimlerinden biri olup, Kur’ân’da sadece İhlâs sûresinin 2. âyetinde geçmiştir: “Allah, samed’dir.”
Tevhid: Allah’ı (c.c.) zatında, fiillerinde, isim ve sıfatlarında birleyip, bütün ibadetleri yalnızca O’na yapmaktır.